Diş Dolgusu

Diş dolgusu, konservatif diş tedavisi, dişin çürük kısımlarının temizlenmesi ve oluşturulan boşluğun bir dolgu malzemesi yardımı ile doldurulmasıdır. Diş çürüğü, çoğunlukla dişin en dış sert dokusu olan mine, onun altındaki dentin ve bazen de kök yüzeyini örten sement dokusunun yıkılması olayıdır. Genellikle karbonhidratlı ve özellikle yapışkan gıdaların diş yüzeyinde uzun süre kalması nedeniyle oluşmaktadır. Ağızda yaşamakta olan bakteriler bu gıda artıklarıyla beslenerek asit üretmekte ve bu asidik ortam diş sert dokularını parçalayarak diş çürüklerine neden olmaktadır.

Diş Dolgusu

Diş çürükleri dişlerin çiğneme yüzeyinde, birbirine temas eden ara yüzeylerinde veya boyun bölgelerinde oluşabilir. Gözle görülebilen yüzeylerde oluşan çürüklerin tespit edilmesi kolaydır, ancak bu belirtileri oluşturmamış çürüklerde röntgen ile teşhis mümkündür. Dişin mine dokusunda başlayan çürük tedavi edilmediğinde dentin dokusuna ilerler. Dentin, mineye göre daha kolay çözündüğü için çürük daha hızlı ilerler. Dentin dokusuna erişmiş bir çürük varlığında sıcak, soğuk, ekşi ve tatlı hassasiyeti görülebilir.

Dolgu yapımı için çeşitli malzemeler kullanılmaktadır. Günümüzde en sık kullanılanlar; amalgam, kompozit ve porselendir. Zamanla amalgam dolguların kullanımı azalırken, doğal diş rengindeki kompozit ve porselen dolguların kullanımı artmıştır.

AMALGAM DOLGULAR

Gümüş veya metal dolgu olarak da bilinmektedirler. Amalgam; gümüş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile reaksiyona girmesi ile elde edilir. Karışımın %45-50’sini oluşturan cıva, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi meydana getirir. Amalgam dolgudaki cıva zehirli değildir. Diğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişerek zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme sonucunda ağızda açığa çıkan cıva miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan çok daha azdır. Birçok bilimsel çalışmada cıvanın zararsız olduğu sonucuna varılmıştır.

Amalgam dolgu uygulandıktan sonra özellikle derin çürüklerde kısa süreli bir sıcak-soğuk hassasiyeti meydana gelebilir, bu geçici bir durumdur. Nadiren bazı hastalarda ağızda çeşitli metaller bulunduğunda elektriklenmeden doğan hassasiyetler meydana gelebilir. Bu durum, galvanik akıma bağlı hassasiyet olarak nitelendirilir. Geçmeyen duyarlılıklarda, duyarlılığın yalnızca bu sebepten olduğuna emin olunduktan sonra, amalgam dolgusu metal olmayan bir restoratif malzeme ile değiştirilmelidir.

Kompozit dolgular

Kompozit, dişin sert dokusuna bağlayıcı bir ajan yardımıyla yapışan, çok renk seçeneğine sahip ve uzun yıllardan beri kullanılan bir estetik dolgu materyalidir. Estetik olması, uygulanışının kolay olması ve ağız içinde hacim ve şekil değişikliğine uğramaması nedeniyle, ön dişlerin dolgu materyali olarak tercih edilmektedir. Kompozit uygulamaları, porselen dolgulara kıyasla daha ekonomiktir ve tek seans gerektiren bir dolgu tekniğidir.